Annem hep nişasta yardımıyla ve 10'lu gruplar halinde açar börek ve baklava yufkalarını. İlk bir kaç uygulamamda ben de bu yöntemi denemiştim ama nişasta miktarı o kadar önemli ki, az gelince yufkalar yapışıyor ve birbirinden ayırmak zor oluyor, çok gelince yufkalar gevrekleşiyor, kırılıyor. Ben de bu yöntemi tarihe gömmüştüm. Teker teker açılan yufkayı baklava yapacak kadar ince açabilmek ise şimdilik beni aşan bir şey, yani hiç baklava yapmadım.
Ender Aydın aracılığıyla bize gelen, HaberTürk Gazetesi'nin verdiği "Emine Beder - Ramazan Tarifleri" kitapçığında kolay bir tarifle karşılaştım.
Yarım ölçü yapmama rağmen iki tepsi çıktı (mini fırın tepsisi), daha somut bir ifadeyle 37 tane şöbiyet oldu. Aşağıya ölçüleri ve yapılışını kendi uyguladığım şekilde yazıyorum. Acemiliğime rağmen tül gibi incecik yufkalar oldu, herkese tavsiye ederim.
Malzemeler
1 yumurta,
1/2 çay bardağı sıvı yağ,
1/2 su bardağı maden suyu,
1 tatlı kaşığı sirke,
çok az tuz,
2,5 su bardağı un (kontrol ederek koyulur; tarifte
4 su bardağı yazıyordu ama yarı ölçüsü yeterli olmadı, yarım bardak arttırdım),
nişasta (açmak için),
150 gr. tereyağ (tarifte 1,5 paket tereyağ / margarin yazıyordu. Ve evde 150 gr. tereyağ kalmış, 1 kahve fincanı sıvı yağ karıştırdım. Ama tatlıların üstüne dökünce sanki biraz fazla gibi geldi, 1 kahve fincanı kadarını koymadım.)
İçi İçin
1,5 su bardağı süt
2 yemek kaşığı irmik (tarifte 2 su bardağı süt ve 4 yemek kaşığı irmik vardı, onun yarısı hem biraz az geldi, hem de biraz koyu oldu bence, o yüzden bir dahaki sefere süt miktarını 1,5 bardak kullanmalıyım diye düşünüyorum)
dövülmüş Antep fıstığı (ceviz ve fındık karışımı kullandım) tarife uyarsak 100 gr. yeterli
Şerbet Malzemeleri
2,5 su bardağı toz şeker
2 su bardağı su
1/2 tatlı kaşığı limon suyu
Yapılışı
Önce yumurta ve sıvılar karıştırılıp aldığı kadar un eklenir. (Tarifte un havuz gibi açılıp içine sıvılar katılıyordu) Özlü bir hamur yoğrulup 10 bezeye bölünür. Üstü kapatılıp 30 dakika dinlendirilir.
Bu arada, arasına koyulacak irmikli harç pişirilir ve soğumaya bırakılır (arada bir karıştırmak kabuk tutmaması için iyi oluyor).
Bezeler unla açılıp (Emine Beder bu aşamada da nişastayla açmış) pasta tabağı büyüklüğüne getirilir. Aralarına 1'er yemek kaşığı nişasta serpilerek üstü üste getirilir ve tekrar merdaneyle açılır. 60-65 cm. çapına gelene kadar büyütülür. 8 cm'lik kareler olacak şekilde şeritler kesilir (tarifte 10 cm. idi). İçlerine irmikli harç paylaştırılır ve fıstık serpilir. Kapatılıp yağlanmış tepsiye dizilir.
Yağ eritilir ve 1 dakika kaynatılır. Köpükleri ayrılıp kalanı tatlının üzerine gezdirilir. Dibindeki ayranlı kısmı da köpük gibi sakınılması gereken bir kısmı çünkü tatlının üstünde kahverengi lekeler halinde görünüyor piştikten sonra. Mesela ben olabildiğince sakınmama rağmen bizim tatlıda oldu :S
Bir de, ilk defa yapmamın acemiliğiyle bunu çöpe atacağımı sanmıştım o görüntüye şahit olunca. Yağ içinde yüzüyordu ama fırına girip çıktığında bütün yağı çekmiş olduğunu gördüm.
170 derecedeki fırına verilip pembeleşene kadar pişirilir.
Şerbet 10 kaynatılır (ben bu süreyi atlamışım maalesef, bizimki kıvamlı olmadı), şerbet ılınırken tatlı da oda sıcaklığına gelmiş olur. Sıcağa yakın ılıklıktaki şerbet tatlının üstüne gezdirilip şerbeti emene kadar üstüne tepsi kapatılır.
Tarifin 30 dakika zaman aldığını yazmış Emine Hanım ama bu süre sadece onun için ve onun gibi olanlar için geçerli galiba. Ben yarım ölçü yapmama rağmen hamur açma, cevizleri koyup kapatma, nazikçe tepsiye alma vs. kısmı yanılmıyorsam 50 dakika civarı sürmüştür.
Ender Aydın'a ve Emine Beder'e teşekkürler :)
Afiyet Olsun Kaynak.
Buzlu Badem
